Her ne kadar soyut bir kavram olarak düşünülse de 5 duyu organlarımızdan birine hitap eden “koku” somut bir olgudur. Gözümüzle göremeyeceğimiz kadar minik partiküllerin, burun zarına ulaşması sonucu algıladığımız kokular, insanlık tarihinin başlangıcından beri varlığını sürdürmektedir. Geçmişten günümüze kadar olan süreçte, kokuyla ilgili pek çok araştırma yapılmıştır. Kokunun canlılar üzerindeki etkisinin düşüncelerini ve davranışlarını belirleyici özelliği bulunmaktadır.

Yapılan araştırmalar, kokunun hafıza üzerindeki etkisi üzerinde durmaktadır. Geçmişte duyumsadığımız herhangi bir ortam kokusu, anılarımızı gün yüzüne çıkarmakta ve o anda hissedilen duyguların tekrar hissedilmesine yol açmaktadır. Bu açıdan anıları canlandırma yetisiyle beraber hafıza üzerinde fazlaca etkisi bulunmaktadır.

Araştırmalardan elde edilen verilerden bir diğeri de, kokunun güven bağıyla ilgili olarak tetikleyici özelliği bulunmasıdır. Bebeklerin veya evcil hayvanların annelerinin kokularını almasıyla güven hislerinin oluştuğu bilinir. Kokunun ayırt edilmesinin ardından, huzursuz ruh halinden sakinlik hissine geçilerek güven duyulmaya başlanır. Kokunun özellikle psikolojik yönden pek çok farklı etkisi bulunmaktadır.

Kokunun bilinen bir diğer özelliği ise dolaylı olarak aşk üzerinde etkisi olmasıdır. Antik çağlardan itibaren kokunun cinsel çekim üzerinde etkili olduğu düşünülmektedir. Karşılıklı cinsel çekimin ve arzulama isteğinin en belirleyici etkisi kokudur. Bununla ilgili bir örnek, Eski Roma İmparatorluğunda kadınların, arzuladıkları erkeklere koltuk altlarında beklettikleri elma dilimlerini vermeleri sayılabilir. Bunun anlamı “Seni arzularken salgıladığım kokum bu” demektir ve Eski Roma İmparatorluğunda oldukça sık rastlanan bir davranış biçimidir.


Güzel Kokunun Ortaya Çıkış Serüveni

Güzel kokunun ortaya çıkışının tarihi, sosyo-kültürel, dini, edebi ve felsefi pek çok nedeni bulunmaktadır. Bitkilerin hoş kokularının bu amaçlardan biri için kullanılmasıyla başlayan serüven parfümün icat edilmesini sağlamıştır. Eski zamanlarda kullanılan güzel kokuları çoğunlukla seçkin kişiler kullanırken, günümüzde hemen herkese rahatlıkla ulaşabilen bir hale gelmiştir.

Güzel kokunun ortaya çıkışı insanlık tarihinin ortaya çıkışına paraleldir. Hemen her medeniyet, güzel kokunun etkilerini fark etmiş ve güzel kokuyu sıklıkla kullanmıştır. Antik Mısır’da Nefertiti’nin keşfettiği güzel kokular, günümde hala kozmetik alanında kullanılan formüllerdendir. Banyo yaparken yasemin çiçeğini banyo suyuna ekleyen Nefertiti, sandal ağacı kokusu gibi bazı çiçeklerden elde ettiği yağları ve esansları da vücuduna sürdürmekteydi.
Güzel kokunun asıl ortaya çıkış sebebi ve yaygın olarak kullanılmasının nedeni dinlerdir. Dinlerin ortaya çıktığı Mezopotamya’da güzel kokular elde etmek için bir takım tütsüler yakıldığı ve bu tütsülerden çıkan dumanlarla tanrılarla iletişim kurulduğuna inanılmaktaydı. Özellikle dini törenlerde güzel kokunun da tanrıya kurban edilen bir obje olduğuna inanılmaktaydı. Antik Mısır’da güzel koku o kadar önemliydi ki, firavunlar mezarlarına kullandıkları esansların şişeleri ile beraber gömülürlerdi.
İslamiyet’in yayıldığı Arap topraklarında ise en fazla tercih edilen koku gül suyu olmuştur. Daha önceki yıllarda kullanılan ağır esans ve yağların üzerine hafif kokular tercih edilmiş ve gül suyu bir anda hızlıca popüler hale gelmiştir. Hz Muhammed’in de gül suyunu sıklıkla kullanması nedeniyle bir sünnet haline gelerek kullanımı daha da yaygınlaşmıştır.
Avrupa’ya güzel kokuların gelmesi ticaret kanallarıyla olmuştur ve parfümün ortaya çıkması da Avrupa’da gerçekleşmiştir. Romalılar çamaşırlarını yıkarken çamaşırların güzel kokması için, suyun içine lavanta çiçeği koymuşlardır. Sanayi devriminin ardından Almanya’nın Köln şehrinde üretilen “kolonya” parfümün başlangıcı olarak bilinmektedir. 



Geçişten Günümüze İyi Bir Manipülasyon Aracı Olarak Kokulandırma Teknikleri

Güzel kokunun ortaya çıkış nedenlerinden en önemlisi iyi bir manipülasyon aracı olmasıdır. Dinlerin ortaya çıkışıyla beraber yapılan ibadethanelerde kullanılan güzel kokular, halkı ibadete çekmek amacıyla tercih edilmiştir. Bununla ilgili Evliya Çelebi Seyahatname adlı kitabında, Diyarbakır’da inşa edilen bir caminin harcına misk tozu eklendiğini yazmaktadır. Aynı tekniğin Hristiyan kiliselerinde de kullanıldığı bilinmektedir.

Osmanlı İmparatorluğu’nda ruh hastalıklarını tedavi etmek için kurulan Darüşşifalarda misk, amber ve gül kokusunun kullanıldığı bilinmektedir. Bu teknik ise güzel kokuların tedavilerde olumlu etki yarattığı düşünülerek uygulanmaktaydı.

Antik Mısır’da Kleopatra’nın Sezar’a gönderdiği mektupları belli bir süre kakule esanslarında bekletmekteydi. Bu sayede kakule kokusunun Sezar’ın bilinçaltına güven mesajı yolladığını düşünmekteydi. Siyasi ilişkiler açısından da uzunca bir müddet barış sağlama aracı olarak kullanılan güzel kokuların, aşk için de olumlu etkiler yarattığı düşünülmekteydi.

Günümüzde kurumsal koku olarak nitelendirilen belirli kokuların, ortamın ciddiyeti ve çalışmayı teşvik etmesi amacıyla kullanıldığı bilinmektedir. Özellikle kolonyanın icadından günümüze pek çok kurumsal firma kolonya kokusunun içinde bulunan limon esansının, dinçlik ve zihin açıcı etkisi olduğu düşüncesiyle kullanmaktadır.

Kokunun insanlar üzerindeki tesirleri asırlardan beri bilinen ve uygulanan tekniklerdir. Bu nedenle pek çok şirket, mağaza, otel vs. ortam kokularını buna göre seçmektedirler. Güven duygusu, daha fazla vakit geçirme isteği, alışveriş yapma isteği hatta acıkma isteği uyandıran kokuları tercih ederek, ticari olarak kullanmaktadırlar.

Hoş kokuların mekanda bulunma süresini arttırdığı düşüncesinin yanı sıra hafıza teknikleri de işin içine girmektedir. Günümüzde mağaza kokusu için farklı kokuların belirlenmesi, müşterilerin hafızalarında hoşça vakit geçirdikleri yerleri olumlu düşüncelerle hatırlatmak istemelerindendir denebilir. 


Siz de çalışma alanlarınız veya mağazalarınız için belirleyeceğiniz hoş bir kokuyu kalıcı olarak kullanmak için https://samorna.net/index.php?route=product/category&path=223 linkine tıklayarak koku makinelerimizi inceleyebilirsiniz.